Bu haberleri alinca, gecen yil o departmana gecsem mi, gecmesem mi kaygilari yasamistim; birden yine dusuncelere gark oldum. Ulan simdi kesin eleman acigi olacak orda, degerlendirsem mi ki? gibi bir dusunce geldi, cengel atti beynime.
O departmanin isleri ile alakali bazi isler yaptim gectigimiz yil, cok da sevdim. Isi bilenler, yetenegim oldugu konusunda gazi da verdiler. Yani 3 yila kalmaz, google'a ikinci bir transfer daha gorebilir bizim sirket :P
Ama sonra, bir an unuttugum bir seyi yeniden hatirladim. Arkadasim bekar ve cocuksuz. Muduru evli ancak cocuksuz. Ve ikisi de iskolik. Gunun buyuk bir kismini is yerinde, calisarak geciriyorlar. Ayni departmanin mudur yardimcisi da iskolik.. Ve tabi ki cocuksuz, bekar.. (Ucu de hatun bu arada:)) O departmanda varolmanin onkosulu, deli gibi calismaktan geciyor. Cocuklu, hele de kucuk cocuklu bir insan, isini her seyin onune koyup calisabilir mi? Calismali mi?
Evren, sanirim Almanlarin (miydi, eskilerin miydi?) "bir fikrin ustune yatmak" deyiminden bahsetmisti bir ara. Cok guzel bir deyis. Bu deyimi ogrenmeden once de yaptigim bir seydi. Bir fikri aliyorum, eviriyorum, ceviriyorum; altindan giriyorum, ustunden cikiyorum; onume gelen o fikir hakkinda fikir soruyorum.. o fikirle yatip, o fikirle kalkiyorum ve.. ve oturup gonlume de danisiyorum. O fikri gonlumun uzerine yatiriyorum. Evet mi, hayir mi? diye tartiyorum. Gozu acik istihareye yatiyorum. En sonunda, kalbimin sesini dinliyorum. Dogru karar hep aklima ve gonlume bir ferahlik yayiyor; yanlis karar bir kiymik gibi batip, ince ince sizlatiyor..
Ve bu "is" konularinda kalbimden gelen ses hep; "agir ol" diyor. Demek ki, benim icin, dogru olan bu. Hayatimi "kariyere" feda etmemeliyim.
Bu ara yine "cocuk da yaparim, kariyer de" konusu konusuluyor. Hic bitmeyecek bu konu, hep didiklenecek. Oraya yazdigim yorumu, buraya geceyim:
Kadinlar eskiden de calisiyorlardi; sabah gun dogmadan yola duserler, aksama kadar tarlada calisirlardi. Evde de mutlaka 1 kisi kalir, evin butun isini yapar, tarladan gelecek olanlarin yemesini-icmesini hazirlardi. Cocuklara birebir ilgi, alaka nerde.. Orda, burda, tarlada, bahcede, sokakta ama mutlu buyurlerdi.. Mesele kimin nerde calistiginda degil de, calisma sartlarinda.. Sistemde.
Erkekler cok mu mutlu? Agir calisma sartlarindan, gece yarilarina kadar calismaktan, cocuklarinin yuzunu dogru duzgun gorememekten. Hayir. Ama onlar kadinlar kadar ev-aile-insan odakli degiller, daha kolay katlaniyorlar. Oysa insan odakli kadinlar, bu gidisata daha fazla dayanamiyorlar.
Tum dunya capinda, toplumsal bir devrim olmali ve bu sistem degismeli. En basta “kariyer” kavrami ortadan kalkmali. Ancak o zaman denge kurulup, herkes bugune oranla daha mutlu olabilir.
Gectigimiz yaz Turkiye'ye gittigimde kari-koca eski iki arkadasimi gordum. "Ingiltere'ye donuste, full time mi calissam, 3 gun mu yoksa 4 gun mu?" diye dusunup durdugum, karar vermeye calistigim zamanlar. Bu konu acilinca, baba adayi olan ve muhtemelen gercek bir Idle Parent olacak arkadasim; "keske benim de secme sansim olsa, daha az paraya daha az calismayi tercih ederim. 3 gun en guzeli, ekonomik sorunun yoksa, hic daha fazlasi icin kendini zorlama" demisti. Sadece kadinlar degil, bazi erkekler de "kariyer odakli dunyadan, sistemden" bikmis, bunalmis durumdalar.
Cocuklarimizdan once kendimizi, hayatimizi feda ediyoruz bu modern kolelik sistemine. "Kariyer, kadinin kendi ayaklari uzerinde durmasi, ekonomik bagimsizlik" gibi kiliflar giydiriyoruz koleligimize.. Oysa sorgulanmasi gereken kadinin calismasi, ne kadar calismasi falan degil; sistemin kendisi. Sadece kadinlari degil, dogrudan ya da dolayli yoldan erkekleri de vuruyor bu sistem.
Daha az paraya daha az calismaya ve kendisine, ailesine daha fazla vakit ayirmaya gonullu kadinlar ve erkekler de var.
Bugunun insaninin sorunu "basari" kavramiyla aklini bozmus olmasi. Basari=para+guc+kariyer. Mutluluk kavramini sorgulasak bir de; basari ile pek de dogru orantili olmadigini gorecegiz. Cocuklarimiza zeka gelistiren oyuncaklar alarak basliyoruz sisteme yeni elemanlar yetistirmeye. Bilmemne kurslari, bilmemne kresleri, okullari ile devam ediyoruz. Basari odakli yeni nesiller geliyor, sistemin disleri arasinda ezilmeye hazir..
Paradan, isten, gucten, kariyerden, tuketimden bagimsiz olarak mutlu ve huzurlu olmanin formulu aramak da benim kariyer hedefim ;))
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Tariflerimize Yorumlarınız Bizim İçin Değerlidir.
Lütfen Düşüncelerinizi Bizimle Paylaşır mısınız?